Tuesday, October 31, 2006
Sanayi ve Ticaret Bakanlığı bünyesinde faaliyet gösteren Reklam Kurulu, gıda mevzuatına aykırı ifadeler nedeniyle, Temmuz ayından beri yayımlananDanone Danacol, Ülker Kalbim Benecol ve Becel Pro-Activ reklamlarını durdurdu.Kurul, 10 Ekim'de yaptığı 133. toplantısında ayrıca, dünya Göz Hastanesine de 7 ayrı reklamında kullanılan ifadeler nedeniyle toplam 275,1 bin YTL idari para ve reklamları durdurma cezası verdi.Kurul duyurusuna göre, Danone Danacol, Ülker Kalbim Benecol ve Becel Pro-Activ isimli ürün reklamları, Gıdaların Üretimi, Tüketimi ve Denetlenmesine Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulü Hakkında Kanun ile Türk Gıda Kodeksi Gıda Maddelerinin Genel Etiketleme ve Beslenme Yönünden Etiketleme Kuralları Tebliği'ne aykırı bulundu.Ayrıca Medicana Hastaneler Grubu'na ait www.medicana.com.tradresli internet sitesinde, Özel Medicana Hospitals Çamlıca, Özel Medicana Hospitals Bahçelievler ve Özel Medicana Hospitals Avcılar hastanelerinin tanıtımına ilişkin reklamlar için de Özel Hastaneler Yönetmeliği'ne aykırılıkları nedeniyle, her bir işletmeye ayrı ayrı 54 bin 913'er YTL idari para ve reklamları durdurma cezası verildi.Kaynak:http://haber.mynet.com/detail_news/detail_news.asp?type=Economy&id=N51069&date=26Ekim2006Yorum:Bence bu reklamlarda geçen ürünlere ceza ve kısıtlama getirilmesi yerinde bir karar olmuş çünkü tüketiciyi yanlış yönlendiriyor. Reklamlarında bitkisel stanoller yardımıyla belli bir süre zarfında kullanım neticesinde kolestrolün düştüğü belirtiliyor. Halbuki bunun kolestrolü düşürmeye doğrudan etkisi olmadığı kanıtlanmış. Ayrıca bu ürünlerin Amerika’ da yasaklandığı da biliniyor.Ürünlerin reklam kampanyaları düzenlenirken özellikle de böyle sağlık sorunlarının altı çiziliyorsa bence firmalar gıda tanıtımından ziyade sosyal sorumluluk kampanyası yürütüyormuş gibi hareket etmeliler. Hele ürünlerinde iddia ettiklerinin doğruluğu % 100 kanıtlanmamışsa bu daha da sakıncalıdır. Neticede ürünün bilinçsiz kullanımı söz konusu olursa, olumsuz sonuç yaratıp yaratmayacağı garanti edilemez. Bu yüzden bence bu tarz risklere girilmemelidir ve reklam kampanyaları oluşturulurken daha hassas davranılmalıdır.106604049 Sibel Çikler
posted by Observing markets at 5:23 AM 0 comments
Sunday, October 29, 2006
mezartaşına LCDhaberi http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/goster/haber.aspx?id=5231758 adresinden okuyabilirsiniz.yorum: vidstone firması hem niş market yaratırken hem de LCD'nin kullanım alanını genişletiyor105604162 harun büyükkurt
posted by Observing markets at 11:27 AM 0 comments
Friday, October 27, 2006
Motorola’nın yeni icadı: Cep Telefonu OtomatıGeleneksel perakende satış teknikleri konusundaki deneyimini bir adım öteye taşıyan Motorola, uygun ortamlarda tüketicilere doğrudan ulaşabilmenin yolu olarak gördüğü alternatif satış kanalı uygulamalarına başlıyor. Yaşamı kolaylaştıracak projelere öncelik veren Motorola, bu amaçla tüketicilerin cep telefonu ve aksesuar ihtiyaçlarını hızlı ve kolay bir şekilde giderebilmeleri için Instantmoto adını verdiği yeni satış otomatlarını kullanıma sunuyor.Zoom Systems tarafından işletilen ve tüketicilerin ihtiyaç duydukları ve arzuladıkları ürünlere hızla ulaşabilmelerini sağlamak amacıyla geliştirilen otomatlar, hareketliliğin yoğun olduğu alanlara yerleştirilerek öncelikle test kullanımına sunulacak.Motorola’nın, mobil perakende kültürünü yenilikçi bakış açısıyla geliştirdiğini ve bu uygulamanın Motorola’nın perakende stratejisinin sıra dışı bir yansıması olduğunu belirten Motorola Global Perakende Satış Başkan Yardımcısı Jason Few; “Bu test programı, yaşamı kolaylaştıran yöntem ve araçları kullanmayı seven müşterilere hiç görülmemiş bir rahatlık sağlayacak” açıklamasını yaptı.Instantmoto’ların ilk etapta, Kasım ayından itibaren Amerika’da alışveriş merkezleri ve havaalanlarında, yaklaşık 20 noktada kullanıma açılması bekleniyor. Otomatlarda, Motorazr cep telefonları, Bluetooth kulaklık setleri, araç şarj cihazları gibi 25’ten fazla Motorola ürünü bulunacak. Test kullanımından sonra Instantmoto’ların diğer ülkelerde de hizmete sunulması bekleniyor.Yorum:Motorolanın bu projesinin Türkiye'de çok başarılı olacağına düşünmüyorum.Çünkü türk halkı olarak bizler alış veriş yaparken özellikle söz konusu bir elektronik aletse ürün satıcısıyla dialog halinde olup ürünün özellikleri ve garantisi hakkında güvenilir bilgi almayı ve olası bir sorun durumunda karışımızda bir muhatap bulmayı istiyoruz.Bence test aşamasından sonra rafa kaldırılacak bir proje.Kaynak: http://www.marketingturkiye.com/Haberler/Detay/?no=6571106604043 Seda Yılmaz
posted by Observing markets at 2:09 AM 0 comments
Bu da nesi? T-box’un yeni hikayesi!Birçok yepyeni ürünle sonbahar kış sezonuna hızlı bir giriş yapan T-box yine yapacağını yaptı ve bütün yaptıklarını ‘Bu da nesi?’ cümlesiyle özetledi. Ses efektleri eşliğinde hazırlanan yeni kampanya "Bu da nesi?"nin arkasında derin bir felsefe değil, sadece T-box ürünlerinin kendini herkese beğendirme çabası yatıyor! Bu sezon sağda solda ‘Bu da nesi?’ etkisi yaratacak T-box’lar şunlar: Kafadar: Yağmurlu ve rüzgarlı havalarda kafanızın ve içindekilerin selameti açısından çok yararlı bir ürün olan Kafadar, T-box’un özenerek yarattığı son teknoloji ürünü... Daha uzun anlatmak gerekirse kendisine "kapüşon ilavesiyle daha karakterli hale gelmiş sweatshirt "de diyebiliriz. Siyah, havai mavi, fuşya aşit sarı, lacivert ,antrasit , gri renkleri ve 29,99YTL fiyatıyla sizi ısıtmaya ve korumaya hazır. Cimlastik: Bu sezonun olmazsa olmazları arasında bir numaraya oturtabileceğimiz bir ürün olan cimlastik, giyene hem sportif hem de seksi bir hava veriyor, hem de kendine güvenini artırıyor. Siyah, mor, kobalt, mürdüm gibi bu kışın gözde renkleriyle minicik paketinde, 9,99YTL fiyatıyla bu sezon trendy olmak isteyenler tarafından seçilmeyi bekliyor. Şıpdediks: T-box’dan kış, soğuk yağmur çamur demeden size hizmet için bekleyen bir ürün daha. Sizden bir parça olarak çantanızda taşıyabileceğiniz şıpdedikslerle artık yağmuru seviyorum diyecek, hatta yağmur yağması için dua edeceksiniz. Çizgili, desenli, şeffaf, rengarenk her giysi tipine uygun modelleriyle T-box Şıpdediksler 14,99YTL fiyatıyla da aklınızı çelecek.Kaynak:http://www.marketingturkiye.com/Haberler/Detay/?no=6585Yorum:T-box küçük bir kutunun içine -ilk başta- üretilen t-shirtleri sığdırmakla başlayıp, daha sonra kutuların içine sığdırılan malzemelerin çeşitliliğini arttırarak kendine çarpıcı ve ilgi çekici bir pazar sağlamış bir firma. İlgili yazıda t-box'un sonbahar-kış tasarımlarından üçüne yer verilmiş. T-box kanımca son derece ilgi çekici,etkileyici ve zekice bir pazarlama anlayışına sahip. Pazarlamanın,reklamcılığın; ürünün albenisine etkisinin tartışılmaz olduğu günümüz koşullarına göre son derece yeni bir fikirle, -özellikle- hedef kitlesini etkilemesinin yolunu bulmuþ bir firma t-box. Web-sitesinden, ürünlerin son derece zekice esprilerle dolu adlarından ve tanıtım yazılarından anlaşıldığı üzre genç ve/veya genç kalmak isteyen bir kitleye hitap etmesi öngörülmüþ. Firmanın ve ürünün özellikleri göz önünde bulundurularak yapılacak bir beyin fırtınasından sonra "T-box'ı" pazarlamacı gözüyle niye buraya almak istediğimi şu başlıklarda toplayabilirim:1)Rahattalon,Kafadar Kapişonlu,Tutan Come On Balenli Sütyen,Yapışık gibi giysi veya KablumBAG,Devdiven gibi akseuar isimlerinin bulunması, daha da ilginç olarak bu isimlerin ürünlerin özelliklerine göre bizzat düşünülüp, seçildiğinin altının çizilmesi. Öyle ki sadece gülüp,şaşırmak için bile insanların göz atmaktan kendini alamayacağı ürünler.2)Ürünü alıcıya teslim etmedeki son derece yenilikçi bir tasarım olan; ürünü küçük bir kutuya sığdırma becerisi... Üstelik T-box bu sığdırma işleminden ötürü buruş buruş olmuş kıyafetlerin, aksesuarların yıkandıktan sonra ütülenmiş kadar düzgün bir biçimde kullanılacağını iddia ediyor ve ürün kullanıcı istatistikleri bunu tam anlamıyla doğruluyor.3)Ürünün bu şekilde paketleniyor olması,acil bir seyahate çıkması gereken ve yanında bir dolu eşya götümesi gereken birisi için son derece biçilmiş kaftan bir durum. Hem doğrudan alınma hem de internetten sipariş edilme durumlarında taşıma maliyetleri minimize edilmiş oluyor.4)Ürünlerin tasarımları son derece "trendy", "estetize" ve "yenilikçi" ve buna rağmen fiyatlar oldukça uygun görülüyor. Ayrıca son derece geleneksel bir pazarlama tekneği olan 3 YTL'ye değil de 2.95 YTL'ye bir ürünü satma methodu ustalıkla kullanılıyor ve ürünün pazarlanışındaki muzip çizgisine uygun olarak para üstü kutunun içine koyuluyor.Sonuç olarak müşterilerin kimilerinin iddia ettiği üzere herhangi bir başka ürüne oranla daha iyi kumaş,daha iyi bir kalite veya kesim arzetmemesine rağmen; pazarlamasındaki yenilikçilikten ötürü T-box ürünleri son derece ilgi çekmiş görülüyor; bu zeki yaklaşım kendini tekrar etmeden devam ederse ürünün pazarının da artacağı(hatta artmakta; yeni mağazalar, ürünlere yeni ulaşma mekanizmaları hızla çoğalmakta) rahatlıkla öngörülebilir.106604017 - Onur EROL
posted by Observing markets at 12:53 AM 0 comments
Wednesday, October 25, 2006
New energy drink CocaineABD pazarında Cocaine markası ile yeni bir enerji içeceği satışa sunuldu. ürün hem adı hem de ambalajı ile akıllarda kalıyor. ancak aynı zamanda gençlere zararlı madde reklamı ve özendirmesi yapıp yapmadığı konusunda yoğun tartışmalar yapılıyor. hem ismi hem de ambalajıyla ve yazı karakterleriyle son derece başarılı çünkü ürün hem kendinden bahsettiriyor, hem hedef kitlesinin dikkatini diğer ürünlerden uzaklaştırıyor ve web de ararken üretici firma birçok hit alıyor.http://abcnews.go.com/Health/story?id=2459718&page=1105604162 harun büyükkurt
posted by Observing markets at 5:26 AM 1 comments
Tuesday, October 24, 2006
Digital Marketer of the Year: Nike Brand Breaks Down Walls, Increases Share Increase 2%By Gavin O'Malley Published: October 16, 2006Naming Nike Digital Marketer of the Year almost welcomes the charge of unoriginality.Sure, it's consistently outpaced its competition on Madison Avenue for more than 20 years, and the swoosh is recognized the world over as a symbol for spirited competition.But don't hold that against the Beaverton, Ore.-based shoe and apparel giant. Its pioneering work is redefining interactive marketing, taking advantage of the web as a medium for commerce, brand extension, relationship building and conversation starting.'Showing the way forward'"The industry purposely doesn't award Nike things because they've won so many awards," says Robert Greenberg, founder-CEO of R/GA, which has worked closely with Nike since 2001. "But Nike is showing the way forward. ... Because of the way that they work, they helped us restructure the way we turn out creative by breaking down discrete departments and opening up the process."The world's largest sport-shoe maker, Nike controls about 20% of the U.S. market. At a time when the Adidas-Reebok merger was supposed to close the gap on Nike, Nike gained 2 market-share points in the U.S."We create demand for our brand by being flexible about how we tell the story," says Trevor Edwards, VP-president, global brand and category management. "We do not rigidly stay with one approach."Nike has done a masterful job of maintaining a consistent brand image across various channels, making sure what consumers experience in stores carries over seamlessly to the web.Revamped e-commerce siteGo to Nike.com and you'll find a blazing-fast video tutorial in a visual language anyone can understand. Choose "Running" and you're not only presented with shorts and sneakers, but running sunglasses and Apple's iPod Nano. By exclusively using Adobe's Flash platform, Nike also recently revamped its e-commerce site, NikeStore.com, to make it faster and easier to navigate."We have an integrated marketing model that involves all elements of the marketing mix from digital to sports marketing, from event marketing to advertising to entertainment all sitting at the table driving ideas," Mr. Edwards says.Nike's most successful campaigns transcend existing media classifications. For example, the company worked with its agency R/GA on the Nike iD build-your-own- shoe media placement in Times Square."We do not start with the medium," Mr. Edwards says. "We always start with the consumer and then look for the best ways to connect with them."But in an environment designed to top itself, Nike built on the relationship between music and its use in workout routines. Nike linked up with the equally hip Apple and the iPod, immensely popular with runners, walkers and bicyclists.Serving as a virtual training coach, the Nike+iPod Sport Kit lets athletes of any stripe use Nike Air Zoom Plus sneakers and the iPod Nano to track workout data, which can then be compiled on a website for later analysis. Further tying into consumers' digital lives, Apple's iTunes hosts a Nike Sport Music store full of recommendations by professional trainers and professional athletes such as Steve Nash and Lance Armstrong.A yearlong project"We approached Apple with the idea over a year ago," Mr. Edwards says. "With well over 1 million miles -- equivalent to circling the world more than 40 times -- logged by Nike Plus runners in just 10 weeks, it's fair to say that Nike and Apple have changed running forever."And all this innovation has taken place amid a broad reorganization aimed at fortifying the company's brand. This summer, Gary DeStefano was named president of global operations from president of U.S. operations. Mr. Edwards was promoted from VP-global brand management. And at the beginning of the year Mark Parker replaced William Perez as chief executive, because Mr. Perez reportedly didn't see eye to eye with Nike founder and Chairman Philip Knight.Following the changes, Mr. Knight called for more involvement in brand building online and overseas. Senior executives, from Nike's CEO to Apple CEO Steve Jobs and Mr. Edwards, are "involved with what's going on with the site," says R/GA's CEO Robert Greenberg. "That really sets them apart. It's amazing how a lot of companies have managed [interactive work] with very junior people."Mr. Edwards and his team are adjusting to the changing media landscape. "How we end up on YouTube, a place where people express themselves, have some fun and share their creativity, is an example of that," he says.For this year's World Cup, Nike created "Joga Bonito," which began as a marketing campaign to reach football crazy fans. But Mr. Edwards says Joga.com turned into the world's largest online soccer community with Nikefootball/ jogaTV videos viewed globally more than 110 million times during the World Cup campaign.Paying a priceThe company is paying a price, however.Nike just reported fiscal first-quarter profits down by 13%, due in part to increased marketing spending around various initiatives. Still, the fiscal year ended May 31 saw Nike hit a record $15 billion in sales. Longtime and new Nike brands -- Air Jordan and Converse Chuck Taylor All Star shoes -- helped boost revenue by 9%. Nike is now racing to meet the constantly changing demands of the internet-empowered consumer. On a conference call with analysts at the end of September, Mr. Parker said the company was trying to reduce development cycles for products from 18 months to 12 months to get products into stores faster.Even for Nike, that's pretty fast.source: www.adage.comYorum:Teknolojinin hızla ilerlemesi ile birlikte dijital promosyonlar pazarlamacılar için artık kaçınılmaz bir gerçek oldu. Her çıkan marka artık en azından bir internet sitesi ile geliyor. Bu web sitelerinin bazıları çok başarılı olurken bazılarının da sonucu tabii ki hüsran oluyor. Örnek vermek gerekirse Nuty Max (Şölen) yaptığı Şöhret Sensin (www.sohretsensin.com) ile satışlarını neredeyse %100 artırdı.Nike internet mecrasını geçtiğimiz yıllarda çok başarılı bir şekilde kullanmaya başladı. İlk olarak nikefootbal.com ile başladılar şu anda ise futboldan tenis'e her tür spor eşyalarının satışını ve promosyonlarını nike.com veya da ayrı internet sitesinden yapmaya devam ediyorlar. Tabii ki Nike klasik Ünlü kullanma politikasına devam ediyor. Futbol sitesine girdiğimizde bizi Ronaldinho, Golf sitesine girdiğimizde ise Tiger Woods karşılıyor.
YouTube'de Nike yazıp arama yaptığımızda karşımıza 8871, adidas yazdığımızda 2355 sonuç geliyor. Belki bu bile Nike'nin dijital ortamda ne kadar güçlü olduğunun göstergesidir.
Nike'nin Apple ile yaptığı ortaklık ise dijital tanıtıma yeni bir boyut getirdi. (Blog'da bununla ilgili ayrı bir yazı var.)Sonuç olarak yepyeni bir tanıtım mecrası olan interneti kullanan Nike cirosunu %9 artırmayı başardı.106604159 - Halil Yıldız posted by Observing markets at 6:03 AM 0 comments
Monday, October 23, 2006
Sigarayı eğlenerek bırakmak için Lefutur. 23.10.2006Sıra dışı, zeki ve eğlenceli hediyelik eşya mağazası Lefutur, sigarayı bırakmak isteyenlerin yeni adresi. Lefutur, sunduğu esprili ürünlerle sigara bağımlılarının bu kötü alışkanlıklarından eğlenerek kurtulmasını sağlıyor. Lefutur tarafından satılan sigara bıraktırma aleti sık sigara içilmesinin önüne geçiyor. Lefutur tarafından içtiği sigara sayısını azaltmak ya da sigarayı tamamen bırakmak isteyenler için piyasaya sunulan “Sigara Bıraktırma Aleti” normal bir sigara tabakasından farksız görünüyor. Fakat kullanıcı, tabaka içerisinden aradan kendi tarafından belirlenen süre geçmeden sigara almaya çalışırsa küçük çaplı bir elektrik çarpması ile karşılaşıyor. Sigara tiryakileri için caydırıcı özellik taşıyan Lefutur’un “Sigara Bıraktırma Aleti” aynı zamanda çalar saat olarak da kullanılabiliyor. Lefutur’da ayrıca “Sensörlü Kül Tablası” ve “Öksüren Kül Tablası” gibi ilginç ve sigara karşıtı ürünler de bulunuyor.Referans : http://www.marketingturkiye.com/Haberler/Detay/?no=6647106604046 Ebru Ozarslan posted by Observing markets at 4:02 AM 0 comments
Doğan Yayın Holding, hızlı internet pazarına girdi . 23.10.2006Doğan Yayın Holding, Türk Telekom’dan sonra ADSL hizmeti veren firmalar arasına, smile adsl markası ve iddialı kampanyası ile giriş yaptı. smile adsl ile abonelerine kablosuz ve genişbant internet erişimi sunacak olan Doğan Yayın Holding, ayda sadece 29 YTL karşılığında yüksek hızlı internet bağlantısı sağlayacak. Doğan Yayın Holding, geniş bant internet erişimi alanında önemli bir adım atarak, ADSL hizmeti veren firmalar arasına, smile adsl markası ve iddialı kampanyası ile güçlü bir giriş yaptı. smile adsl ile abonelerine çok ekonomik koşullarda kablosuz ve genişbant internet hizmeti sunacak olan Doğan Yayın Holding, 1024 Kbps hızda ADSL aboneliğini, ayda sadece 29 YTL karşılığında, birçok ek ürün ve hizmetle birlikte sağlayacak. DOL İcra Kurulu Başkanı Orhan Göksal, smile adsl hizmetinin başlatılmasına ilişkin olarak yaptığı açıklamada şunları söyledi: “Doğan Yayın Holding olarak, yüksek hızlı internet erişimi sağlayan ADSL ile, genişbant internet erişimi alanında faaliyet gösterme kararı aldık. Genişbant internet erişimi, televizyondan internete, her tür medya içeriğinin ana dağıtım kanalı olabilecek nitelikte. Bu vizyondan hareketle, smile adsl hizmetini ana işimizle ilişkilendirerek sunmaya başlıyoruz.” DOL Bireysel Hizmetler Genel Müdürü Ahmet Demir ise konuyla ilgili olarak şöyle konuştu: “Bildiğiniz gibi smile adsl, CeBIT Eurasia Bilişim Fuarı’nda ziyaretçilerden büyük ilgi gördü ve fuar süresince toplam 5.000 ön başvuru aldı. Bu hizmet sayesinde abonelerimiz, tek bir telefonla, hiçbir formaliteyle uğraşmadan smile adsl avantajlarından faydalanabilecekler. İnternete kablosuz olarak ve yüksek hızla bağlanabilecek, sunulan genişbant sayesinde internetteki performanslarını artırabilecekler. Bu da hiç kuşkusuz müşterilerimizin, aldıkları hizmetten daha da memnun olmalarını sağlayacak.” smile adsl Paketinde Neler Var? 1024 Kbps (3 GB limitli) ADSL aboneliği Kablosuz Philips modem (Türkçe arayüz) Philips mikrofonlu kulaklık seti 30 dakika bedava Skype görüşmesi 1 Gb e-posta Türkçe güvenlik paketi (Antivirüs programı) Farklı limitlerdeki smile adsl paketlerini almak isteyenler, sadece bir kez olmak üzere 59 YTL aktivasyon ücreti ödüyor, daha sonra aylık ücret dışında hiçbir ödeme yapmadan hem ADSL hizmetinin hem de paketlerdeki donanımın keyfini çıkarıyorlar. Üstelik smile adsl kullanıcıları, 444 33 75 Gülümseten Hat’tan 7 gün 24 saat hizmet alabiliyorlar. İnternet meraklılarına birçok avantaj sağlayan smile adsl, yakın gelecekte bu avantajlarını yepyeni kampanyalarla sürdürecek. smile adsl hakkında ayrıntılı bilgi www.smileadsl.com adresinden alınabiliyor.Referans : http://www.marketingturkiye.com/Haberler/Detay/?no=6677106604012 Bora Selcen Duvan posted by Observing markets at 3:49 AM 0 comments
Sunday, October 22, 2006
Observing marketsNike+Ipod İle 1.600.000 kilometreden fazla yol kat edildiNike ve Apple işbirliğiyle üretilen ve koşu deneyimini baştan aşağı değiştiren Nike+iPod’un piyasaya sürüldüğü günden bu yana çok kısa bir süre geçmiş olmasına rağmen, Nike+ koşucuları, bu süre zarfında Nike+iPod ile 1.600.000 km’yi aşkın yol (dünyanın çevresinde 40’dan fazla tur atmakla eş değer) kat ettiler. Yaklaşık 8 bin kişinin www.nikeplus.com internet adresine kaydettiği koşu bilgilerine göre, New York’ta yaklaşık 13, Boston’da 4, Boulder’da 8.5, Miami’de 3.5, Nashville’de 10, Phoenix’te 6.5, Seattle’da 5, Peoria’da 3.5 km uzunluğunda koşular gerçekleştirildi. 10 kilometrelik koşu için 27 dakika 43 saniye, 5 kilometre için 13 dakika 47 saniye şu ana kadar kaydedilen en iyi dereceler arasında yer alıyor. Toplamda en uzun mesafe ise yaklaşık 960 kilometre. Nikeplus.com dünyanın en büyük online koşu topluluğu olma yolunda hızlı bir şekilde ilerliyor. Nike+ yeni bir koşu deneyimi, yeni bir idman şekli, diğer koşucularla iletişim kurulmasını sağlayan yeni bir sistem. Aynı zamanda sporu ve müziği daha önce hiç denenmemiş bir şekilde bir araya getiren yeni bir yöntem. Nike ve Apple tarafından Mayıs ayında New York’ta düzenlenen bir basın toplantısında tanıtılan Nike+iPod Sport Kit, kişisel koşu ve idman deneyimini son noktaya taşıyarak, Nike+ uyumlu ayakkabının iPod® nanoya bağlanmasını sağlayan kablosuz bir sistem. Zaman, mesafe, yakılan kalori ve hız bilgileri nano tarafından kaydediliyor ve iTunes aracılığıyla, koşucuların kendi gelişimlerini takip edebilecekleri ve diğer koşuculara meydan okuyabilecekleri kişisel bir hizmet sitesi olan www.nikeplus.com adresine kolaylıkla yüklenebiliyor. Nike, Nike+ ürün seçeneklerini genişletmeye, nikeplus.com internet adresinin işlevselliğini arttırmaya ve iTunes Store içerisindeki Nike Sport Music bölümünde orijinal spor müzikleri yapmaya devam ediyor. Nike+ Ocak ayında Türkiye’de piyasaya sürülecek. Nike yakında piyasaya sürülecek olan yeni modellerin haricinde, Nike+ uyumlu 12 farklı ayakkabı seçeneği sunuyor. Nikeplus.com adresine eklenecek yenilikler arasında, koşucuların en sevdikleri koşu parkurlarını siteye girmelerini ve bu parkurları diğer koşucularla da paylaşmalarını sağlayacak olan parkur bulma özelliği de bulunuyor. Nike+ orijinal egzersiz müzikleri de son derece beğeni topluyor. The Crystal Method grubunun seslendirdiği, Nike+’ın piyasaya sürülmesiyle tanınmaya başlanan “Drive: Nike+ Original Run” adlı şarkı kısa bir sürede iTunes Store’da elektronik ortamda en çok indirilen şarkılardan biri oldu.Referans:http://www.marketingturkiye.com/Haberler/Detay/?no=6554Yorum:Günümüzün önde gelen spor giyim markası Nike, iPod'un yaratıcısı Apple firmasıyla yaptığı işbirliği neticesinde, ürettiği koşu ayakkabılarına konforlu olmalarından öte bir kişisel idman arkadaşı kimliği kazandırmak üzere.Nike+ sayesinde amatör sporcular da birer profesyonel gibi kişisel idman kayıtlarını tutabilecek, diğer koşucularla iletişim kuracabilecek, kişisel gelişimlerini iPod nano ve iTunes aracılığıyla internet üzerinden güncelleyip dijital ortamdan takip edebilecek.Sistem koşu idmanlarını sıkılarak tamamlayanları da sunacağı yeni deneyimlerle teşvik edecek, heyecan verecek. Nike ın bu teşvik sonucunda beklentisi makul fiyatlarla sattıkları kablosuz iPod bağlantı kitleri ötesinde pazarda da yeni kulvarlar açacak yeni nesil Nike+ ayakkabılarının satışı.Nike spor giyim sektöründe yaptığı bu devrimle iPod'u destekleyen ilk ayakkabı olmakla kalmayıp üretilecek ürünün şayet pazarda rağbet görmesiyle, elektronik çiplerin spor ayakkabılarına belki de şimdiye kadar yapılan en efektif entegrasyonuyla kar marjını daarttırmış olacak.Ahmet AYGÜN106604050 posted by Observing markets at 8:32 PM 0 comments
Arçelik'in Rusya'daki yatırımları 500 milyon Euro'yu aştı
Koç Holding Şeref Başkanı Rahmi Koç, Arçelik'in Rusya'da 90 milyon Euro'luk 2 fabrikasının 1 yılda tamamlandığını belirtti.Hizmete giren 2 üretim tesisinin kendi planladıkları ve yurt dışında inşa ettikleri ilk fabrikalar olduğunu belirten Koç "rakam pek büyük görünmese de atılan adım çok büyük" diye konuştu.Kaynak:14.10.2006 Sabah GazetesiYorum:
Koç topluluğu olarak ülkemiz ekonomisinde ilk sırada yer alan şirket, yurtdışına açılarak yakın bir tarihte Rusya'da ilk defa 2 büyük fabrika birden açmıştır.Globalleşen dünya ekonomilerinin bir gereği olarak ülkemiz şartlarından daha elverişli, gerek talep gerekse yatırım yapılabilecek alanların çokluğu ve ekonomisinin gelişmeye elverişli olması nedeniyle Rusya seçilmiştir.Yıkılan rejimin ardından dünya piyasalarına ayak uydurmak için büyük bir talep rezervinin olduğu görülen ülkenin geleceğinin, yapılacak yatırımlara pazar yaratacak potansiyeli olduğu ve buraya yapılacak yatırımların çok karlı olacağı, dolayısıyla Koç Şirketler Grubu'nun gelişmesinde önemli bir rol oynayacağı öngörülmüştür.Bunun yanında burada üretilecek ürünlerin kabul görmesi üzerine ülkemize çok daha fazla döviz girdisi olacağını ve ülkenin önde gelen bu gibi şirketlerinin yatırımları sayesinde dünyanın, Türkiye ekonomisindeki gelişmelerin farkına varacağını ve ülkemizin üretim sektöründeki pazarlarda oldukça önemli yerlere geleceğini düşünmekteyim.
E.Ezgi ERZURUM 06604040 posted by Observing markets at 4:24 AM 0 comments
Thursday, October 19, 2006
Coca Cola ve Nestle kalori yakacak Yıllardır tüketicilerin belini kalınlaştırmakla suçlanan Coca-Cola ve Nestle, bu kez kalorileri yakacak gazlı bir içecek piyasaya sürüyor. Düşük ve sıfır kalorili içeceklerden sonra, tüketiciler şimdi de ‘negatif kalorili’ bir içecekler ile tanışacak. Kasım ayında bir basın toplantısı ve reklam kampanyasıyla piyasaya sürülecek olan Enviga isimli ürün, yesil cay ozlu , kafeinli ve gazli bir icecek. En buyuk ozelligi de yaklasik 350 ml' si ile 50-100 kalori yakabilecegi ve 4 saatlik periyod icin kullanicinin metabolizmasini hizlandirma iddiasini tasimasi.İçeceğin kilo yakma özelliği içinse bu bitkinin içerisinde bulunan, metabolizmayı hızlandırıcı bir maddeden faydalanılıyor. Kaynak : www.mediacatonline.comYorum :
Enviga aslında “ invigorate “ fiilinden türetilmiş.Bu anlamı da dikkate alarak bence verilmek istenilen mesaj :*Enerji verir*Zinde tutar*Kilonuza dikkat edebilmeniz konusunda size yardımcı olurVe hatta belki de*Diger insanların ince görününümünüze özenmelerine sebep olurCoca Cola’nın 2006 yılında Enviga ile iyi bir başlangıç yapmayı hedeflediği kesin ayrıca bu konuda tuketiciyi egitmek icin yeterli butceye sahip olduğu da kesin. Bu durumun çeşitli light ürünler üreten firmalar açısından da faydali olacağına eminim ancak yeşil çay , Türkiye pazarına önceden girmiş fakat bizim damak zevkimize hitap etmdiği için pek de varlık gösterememiştir. Artık hepimizin bildiği bir diğer şey ise kafein'nin selülit yaptığı .
Ancak ya Enviga ‘dan beklenilen başarı elde edilemez ise,
“Enviga “Cola firması için “Enigma “ mı olacak ? 105604213 Burcu Gümüş posted by Observing markets at 1:31 PM 0 comments
Tuesday, October 17, 2006
Çikolata artık dişleri çürütmüyor mu...?10/10/2006 : Çikolata Cazibesi, Tropik Mandalina ve Egzotik Ferahlık ile dişlerini fırçala, hayatın tadını kaçırma!Signal, Türkiye’de bir ilki gerçekleştirdi ve birbirinden lezzetli aromalı diş macunları geliştirdi. Signal’in Çikolata Cazibesi, Tropik Mandalina ve Egzotik Ferahlık isimli yepyeni ürünleri, hayatın tadını kaçırmak istemeyenlere özel olarak sınırlı sayıda üretildi! Signal Aromalı Lezzetler, sınırlı sayıda ve kısa bir süre için raflarda!Signal, yarattığı üç yeni aromalı ürünü; Çikolata Cazibesi, Tropik Mandalina ve Egzotik Ferahlık ile Türkiye pazarında bir ilki gerçekleştiriyor. Diş macunu pazarının Türkiye’deki bu ilk aromalı lezzetleri, sınırlı sayıda üretildi ve çok kısa bir süre için tüketicilerle buluşuyor. Signal, yepyeni aromalı lezzetleriyle tüketicilerine “Hayatın tadını kaçırma!” diyor.Signal Aromalı Lezzetler ürün serisi, dişleri çürüklere karşı korurken, formülündeki farklı tatlar ile ağız bakımında eşsiz deneyimler yaşatıyor. Aktif Jel, ağız gargarası, mikro beyazlatıcılar, vitaminler ve florürden oluşan Vitaminli Florür Sistemi ile ağızda saatler süren ferahlık veriyor ve dişlerin bembeyaz kalmasını sağlıyor.Çikolata yemeden çikolata lezzeti, mandalina kabuğu olmadan mandalina kokusu, egzotik sahillere gitmeden rüzgarın ferahlığı, dünyanın farklı tatları Signal’de buluşuyor. Signal geliştirdiği 3 yeni aromalı lezzete sahip Aromalı Lezzetler ürün serisi ile, diş fırçalarken geçirilen zamanı eğlenceli hale getirmeye devam ediyor.Kaynak: http://www.unilever.com.tr/Yorum:Unilever, 3 yeni aromalı diş macununu sınırlı sayıda piyasaya sürdükten sonra “Çikolatalı diş macunu mu olur?” dedirten “Çikolata Cazibesi Choco Loco” ile son zamanların en merak uyandıran yeni ürününü raflarda tüketiciyle buluşturdu.Aslında çikolata ve diş çürükleri arasındaki tezatı vurgulayan Choco Loco, pek çok çizgi karakterinin de kullanıldığı reklamlarında, dünyadaki en büyük gençlik hareketi olarak bilinen hippilerin mutlu görüntüleri ile masalsı bir akışla çikolatayı ve diğer egzotik tatları vurgulayarak hedef kitlesi olan gençlere ve çocuklara ulaşmış. Diğer signal reklamlarında olduğu gibi sender-message-receiver dengesi başarıyla kurulmuş.Çikolata Cazibesi’ni, yetişkinler kullanırken, psikolojik olarak dişlerinin aslında pek de temizlenmediği hissini duyarken çocuklar, içerisinde çikolata olup olmadığını merak ederek dişlerini fırçalıyorlar. Ürün, üretici gözüyle, çocuklarına diş fırçalama alışkanlığı kazandırma çabasında olan ebeveyler ile diş fırçalamaktan nefret eden çocuklar için ideal bir seçim. Ancak diş doktorlarının devamlı vurguladığı; çikolata yedikten sonra diş fırçalama gereği veya çikolatanın dişlere zarar vermesi ürünü, tüketici gözünde anlamsız kılıyor. Signal’in çocuk diş ve diş etleri için üretilen diş macunu çeşitleri olması, bu ürünün aslında daha çok Türkiye’de nüfusun çoğunluğunu oluşturan gençlere yönelik olduğunu gösteriyor.Her ne kadar çocukların ve gençlerin merakla aldıkları Choco Loco, ağızda çikolatadan çok nane tadı bıraksa da, naneli çikolata severler için kullanması zevkli bir ürün olacağı kesin.Esin Eryılmaz106604088 posted by Observing markets at 10:55 AM 0 comments
Monday, October 16, 2006
Observing marketsÇocuk modası ve hazır giyim markası Studiokids, çocukların çevreye olan duyarlılıklarını artırmak ve hayal güçlerini zenginleştirmek amacıyla bir yarışma düzenliyor. Yarışmanın adı; “Atma, Yeni Bir Şans Ver!” Aslında bu yarışma, çocukların gerçekleştireceği, başlı başına bir geri dönüşüm projesi! “Doğada faydasız olarak gördüğümüz her atığın aslında yeni bir şansa daha ihtiyacı var” diyen Studiokids çocukları, pet şişeleri, teneke kutuları, gazoz kapaklarını, naylon poşetleri, kibrit kutularını ve hattta ambalaj kağıtlarını çöpe atmayıp, onları küçük birer sanat eserine dönüştürecekler. Son derece renkli, hareketli ve eğlenceli dizayn edilen web sitesi ile kısa sürede “dünyanın en çok tıklanan siteleri” arasına girmeyi başaran Studiokids’in misyonlarından biri; çocuklara eğlenerek öğrenme alışkanlığını kazandırmak. Studiokids’in “Atma; Yeni Bir Şans Ver!” Yarışması; Türkiye’nin tüm çocuklarına açık. 16 Ekim tarihinde başlayacak olan yarışmaya son katılım günü 1 Aralık 2006. Yarışmada ilk üç dereceyi paylaşan çocuklar, Studiokids’den 750, 500 ve 250 YTL değerinde hediye çekleri ile ödüllendiriliyor. Üstelik eserleri ay süresince sergileniyor. Çocuklar yarışma başvuru formlarına Studiokids mağazalarından ve www.studiokids.com.tr adresinden ulaşabilirlerwww.marketingturkiye.comYorum:Şirketlerin sosyal sorumluluk kavramına saygı duyma ve yaşadıkları çevre için bir şeyler yapma gereğine iyi bir örnek. Tabi bu örnekte pazarlama güdüsünün de yattığı tartışılmaz. Özellikle tüketim tercihleri konusunda çok da fazla insiyatife sahip olmayan çocukların anne babalarının gözünde imaj güçlendirme, diğer taraftan çocuklarda da bir nevi marka alışkanlığı yaratmak için akıllıca düşünülmüş, faydalı ve amaca yönelik bir pazarlama örneği.Ahmet Naci Narşap 106604118 posted by Observing markets at 6:53 AM 0 comments
Şifreni al oyunu kullanHer hafta Otoyaşam gazetesi ve www.hurriyet.com.tr’de yılın otomobil adayları segment segment açıklanmaya devam ediyor. 17 Ocak 2007 tarihine kadar oy kullanabileceksiniz. Bunun için www.hurriyet.com.tr, www.arabam.com, www.e-kolay.net ve www.cnnturk.com, internet adreslerinden Otobil logosuna tıkladıktan sonra, ad, soyadı, adres ve elektronik posta bilgilerini doldurmak gerekiyor.Bu işlemlerin ardından, elektronik posta adresinize gelecek şifre ile oy kullanabilirsunuz.10 hafta sonra her segmentte 3 otomobil finalist olacak. Daha sonra 5 hafta boyunca finalist otomobiller için oy kullanılacak. Aday otomobilleri jüri puanlayacak. Ancak bu puanlar halk oylarını katsayı olarak etkileyecek, ancak nihai belirleyici olmayacaktır. Böylece 17 segmentte yılın en beğenilen 17 otomobili seçilecek ve 7 Şubat 2007 tarihinde Otoyaşam’da açıklanacak.11.09.2006 tarihli Hürriyet Otoyaşam ekiYorum:Bilinildiği üzere Otomobil sektörü gerek yerli otomobil üretimi olsun gerek yan sanayi üretimi ile Türkiye'nin ekonomik anlamda gelişmesinde önemli paya sahiptir. Buna ek olarak Türkiye'de faaliyet gösteren otomobil distribütörlerinin kurmuş olduğu Otomobil Distribütörleri Derneği var. Kısaca bu dernek Türkiye'de Otomobil sektörünü "geliştirmek" için çalışıyor. Hürriyet gazetesinin eki olan Otoyaşam eki ise Otomobil Distribütörleri Derneği üyelerinin kendi iletişim aracı olmuş gibi gözüküyor. Her hafta gazetede çıkan ve pazarlamaya yönelik basın bültenleri yetmiyormuş gibi bir de Otobil adında bir "yarışma" düzenleniyor. Bence bunun en önemli nedeni otomobilin dayanıklı tüketim malı olması ve otomobil satın alırken tüketici davranışlarının hızlı tüketim malarına göre farklılık göstermesidir. Bu yüzden de, birbirine rakip olan tedarikçierin ve aracı tüzel kişilerin beraraber hareket ederek hedef kitlelerine ulaşmak uğruna medyayı kullanarak "yarışma" adı altında faaliyetler ile hedef kitlelerde değişik stratejik iş birimleri için değişik görüşler oluşturmaya çalışıyorlar.Nur Ahmet KARAKAYA105604021Kaynak:Hürriyet gazetesihttp://www.hurriyet.com.tr/otoyasam/5234263.asp?gid=55Otomobil Distribütörleri Derneğihttp://www.odd.org.tr/frontside1/index.aspx posted by Observing markets at 1:51 AM 0 comments
Friday, October 13, 2006
Thursday , October 12 , 2006LOPEZ İÇ ÇAMAŞIRLARI GAZİANTEP' TE ÜRETİLİYOR...Ünlü şarkıcı ve film yıldızı Jennifer Lopez in 'JLO' markası ile tüm dünyada satışa sunulan ürünlerinden dikişsiz iç giyim Gaziantep'te üretiliyor.Gaziantep'te faaliyet gösteren SENTEFİL TEKSTİL , JLO markalı dikişsiz iç giyim ürünlerinin Türkiye ' de üretim hakkını aldı.Sentefil Tekstil Genel Müdürü Celaleddin Koçer, yaptığı açıklamada Amerika merkezli JLO markalı iç giyim ürünlerinin seri üretimine başladıklarını belirtti.Koçer, 'JLO markalı ürünlerimizle başta ABD olmak üzere 8 ayrı ülkeye ihracat yapıyoruz ' dedi. YORUM:Yaşamakta olduğumuz globalleşen dünyada ,tekstil sektöründe de rekabetin artmasıyla ,firmalar vizyonlarını genişletmeye başlamışlardır.Özellikle Çin kadar güçlü bir rakibin varlığı,tekstil sektöründe de başarı sağlamanın çok da kolay olmadığını göstermektedir.Gazatedeki bu haberi farkettiğimde , Türkiye ile cok gurur duydum.Jennifer Lopez kadar dünyaca ünlü bir şarkıcının iç çamaşırlarının GAZİANTEP 'TE üretilmesi gerçekten de ülkemiz adına atılmış çok önemli bir adımdır.Sentefil Tekstil'in bu üretim hakkını almasıyla,diğer firmalar da cesaretlenecek ve globalleşen dünyada yapabileceklerinin en iyisini yapmaya çalışacaklardır.Artık Türk tekstili Avrupa'da ve Amerika' da yaşayan 'sofistike' denilen ve kaliteyi arayan kadına hitap etmektedir.Sentefil Tekstil iyi bir pazarlama ile sektörde daha da ilerleyebilecek,adını duyuracak ve en önemlisi Çin kadar güçlü rakiplerin gölgesinde kalmayacaktır.Ne mutlu ki, bunun gibi birçok tekstil firması cok iyi işlere imzalar atmaktadır.Macro düzeyde değerlendirecek olursak,su anda Fransa ile olan kötü ilişkiler ihracatı etkileyebilecektir.Bu gibi koşullarda firmalar önlemler almakta gecikmemelidir.SaygılarımlaSESİN YURDAER106604021KAYNAK: sabah gazetesi
posted by Observing markets at 8:01 AM 0 comments
Tuesday, December 5, 2006
Subscribe to:
Post Comments (Atom)
No comments:
Post a Comment